Yoksulluğun boyutları
4 mins read

Yoksulluğun boyutları

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye’de yoksulluğun, yasakların, baskının tamamen geride kaldığını söylemesi tartışmalara neden oldu.

Her biri ayrı yazı konusu olacak üç önemli iddia.

Bu yazıda yoksulluğu ele alalım.

Türkiye’de yoksulluk geride kaldı mı?

Keşke bu soruya “evet” yanıtı verilebilse.

Ancak bu mümkün değil.

Veriler Türkiye’de yoksulluğun geride kalmadığını, aksine önceki dönemlere göre daha yaygınlaştığını ve derinleştiğini gösteriyor.

Erdoğan’ın bu iddiasına CHP’nin verdiği yanıta bakalım.

CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, Erdoğan’ın bu iddiasına Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın resmi raporundan aldığı verilerle şu yanıtı verdi:

“4 milyon hane düzenli sosyal yardım alırken, 3 milyon 500 bin hane aşırı yoksulluk sınırının altında kaldığı için aylık 850 TL ile 1,250 TL yardıma muhtaç hale getirilmişken bu gerçeği yok sayarak ‘yoksulluk bitti’ diyen anlayış da gösteriyor ki aslında iktidarlarının sonuna gelinmiştir. Türkiye Aile Destek Programı çerçevesinde yardım alan haneler asgari ücretin 3’te 1’i gelire sahip. Aylık geliri 5 bin 600 TL olan 3 Milyon 500 bin hanenin olması bu iktidarın utancıdır.”

Polat, yaşanan ekonomik krizin yaratmış olduğu derin yoksulluğun her geçen gün arttığını vurgulayarak, “Bugün elektrik faturasını ödeyemediği için destek alan hane sayısı 4 milyonu bulurken, yakacak desteği alan 1 milyon 500 bin hanenin olduğu gerçeği ile karşı karşıyayız” bilgisini de paylaştı.

Polat’ın resmi verilerle ortaya oyduğu tablo Türkiye’de yoksulluğun geride kalmadığını gösteriyor.

TÜRK-İŞ’in yaptığı araştırmaya göre 2024 Temmuz ayında açlık ve yoksulluk sınırları şöyle:

Dört ört kişilik bir ailenin; sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 19.234,43 lira..

Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamaların toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 62.652,87 lira..

Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 24.901,78 lira..

Açlık sınırının 19 bin lira, yoksulluk sınırının 62,5 bin lira olduğu Türkiye’de en düşük emekli aylığı 12 bin 500 lira, asgari ücret 17 bin 2 lira.

Büyük kentlerde kiraların 10 bin liradan başladığı düşünülürse 12 bin 500 lira maaş alan bir emeklinin yardımsız geçinebilmesi mümkün mü?

Elbette değil.

Peki 17 bin 2 lira asgari ücret alan bir işçinin geçinebilmesi mümkün mü?

Elbette değil.

Türkiye’de resmi rakamlara göre çalışanların yüzde 50’si asgari ücret ve biraz üstünde ücret alıyor.

Bu durumda “Türkiye’de yoksulluk geride kaldı” demek mümkün mü?

Elbette değil.

TÜİK’in 2023 verilerine göre, en yüksek payı alan yüzde 20 milli gelirin yüzde 49.8’ni alıyor.

En düşük payı alan yüzde 20’nin milli gelirden aldığı pay ise yüzde 5,9 oranında.

TÜİK’in verileri bile böyle bir tablo çizdiğine göre Türkiye’de yoksulluk geride kalmış değil.

Tam aksine yaygınlaşmış ve derinleşmiş durumda.

Ve Türkiye’nin en önemli sorunu olmaya devam ediyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir